ABD’de şu anda ilginç bir o kadar ciddi bir dava gündemde. Bir tarafta davacı Dow Chemical; dünyanın en büyük kimya şirketlerinden. ABD’nin en önemli sanayi firmalarından Dow’un 58 milyar dolarlık cirosu, 180 ülkede 53 binden fazla çalışanı var. Sadece Ar-Ge’ye yaptığı yıllık harcama 1 milyar doların üzerinde. 1971’den bu yana Türkiye’de faaliyette ve 2012’den bu yana Aksa Akrilik ile işbirliği içinde…
Dow’un dava ettiği şirket ise Türkiye’nin en büyük kimya şirketlerinden biri: Organik Kimya…
1965 yılında kurulmuş sektörünün en önemli firmalarından. Son açıklanan verilere göre 68 milyon dolar cirosu var. Türkiye’nin yanı sıra yurtdışında da hızla büyüyen bir marka. 2007’de Hollanda’da 80 bin ton kapasiteli fabrikayı devreye aldı. 2010’da Organik Kimya USA adıyla ABD’ye adım attı. Başında ise TÜSİAD yönetiminin önemli ailesi Kaslowski var. Şirketin kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Aldo Kaslowski, TÜSİAD’ın kaptan köşkünde uzun dönem yer alan bir isim... Oğlu Simone Kaslowski ise şirketin başkan yardımcısı ve CEO’su. Şu anda da TÜSİAD’ın Başkan Yardımcısı… 50 milyon TL sermayesi olan Organik Kimya ile Dow’u karşı karşıya getiren ise işte ABD’deki bu dava…
ABD'de devam eden davada Dow’un iddiaları ilginç; daha önce kendileri için çalışan Dilip Nene ve Leonardo Strozzi’nin Organik Kimya’ya transfer olmasıyla tescilli bilgilerinin bu şirketle paylaşıldığını savunuyor. ABD’li Dow, Organik Kimya’nın bu transferin ardından iki yeni polimer bazlı ürün ürettiğini, ardından ABD pazarına girdiğini iddia ediyor. Dow, Türk şirketi Organik Kimya’yı suçlarken bir de müşterilerini kaptığını savunuyor. Kaslowski Ailesi’nin Organik Kimya şirketi ile dünya devi Dow arasında adalet önünde yaşanan gelişmeler önümüzdeki dönemde daha fazla gündem olacağa benziyor.
Bu hafta başında sizlere iki haberi duyurduk. İlki Türk Hava Yolları’nın (THY) başkent Kabil’de, Afgan halı üreticileriyle yaptığı iş birliğiydi. THY’nin 300 destinasyona Afgan halısını taşımada uygulayacağı yüzde 50’nin üzerindeki indirim kararı sonrası bazı açıklama ve görüşler geldi. Bunlardan en önemlisi İstanbul Halı İhracatçıları Birliği Başkanı Uğur Uysal'dan gelen açıklamaydı: “Afganistan ile yapılan anlaşmaya göre milli havayolumuz Afgan Halılarını Dubai’ye 8 sentten ulaştırıyorken, Türk halısını kilogramı 2-3 dolardan Dubai’ye ulaştırıyor. ‘Türk Halısı’ markası hepimizin ortak mirasıdır. Hepimizin bu mirasa sahip çıkması gerekir. Sektörümüzde el halısının yerli imalatının yok olmaya doğru gittiği ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın da yerli ve milli ekonomi vurgusu yaptığı bu dönemde bizlere verilmeyen desteğin Afgan halısına veriliyor olması bizleri fazlasıyla üzdü..."
5 yıl öncesine kadar Türkiye'ye gelen zengin turistlerin alımlarıyla 1 milyar dolara yakın el halısı ihraç edildiğini anlatan Uysal, "Şu an bu rakamlar 200-300 milyon dolarlar seviyesine düşmüş durumda ve bu ihracatın neredeyse tamamına yakını hava kargo yoluyla gitmektedir. THY bu desteği keşke Türk Halısı için yapsaydı” derken, baklava, çiçek gibi sektörlerde de Afgan halısına verilen desteğin Türk üreticilere sunulmadığını öğrendim. En kısa sürede bu konuda bir çalışma yapılacağını umuyorum.