Kıbrıs Adası’nın çevresinde yaşanan doğalgaz arama çalışmaları, Doğu Akdeniz’de yeni bir gerginliğe gebe. Türkiye, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) ile Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) arasında münhasır ekonomik bölge tartışması yeni bir boyut kazanıyor.
İtalyan şirketi ENI için çalışan “Saipem 12000” adlı sondaj platformunun Güney Kıbrıs'ın tek taraflı olarak ruhsatlandırdığı üçüncü parselde Türk Deniz Kuvvetleri tarafından engellenerek bölgeyi terk etmesinin ardından bu kez de ExxonMobil ve Katar Devleti'ne ait Qatar Petroleum konsorsiyumuna ait araştırma gemileri onuncu parsele doğru yola çıktı. ABD'li petrol devi ExxonMobil'in Doğu Akdeniz'e göndereceği araştırma gemisine ABD Donanması'nın da eşlik edeceği iddia ediliyor. Hatta Donanmaya ait 6. Filo'nun da eş zamanlı olarak Doğu Akdeniz'de varlığını artırdığı da gündemde.
ABD'nin üç amfibik savaş gemisi ile 2500 kişilik mürettebata sahip Donanma Keşif birimini bölgede konuşlandırdığı kaydedildi. Gemilerde Cobra helikopterleri, savaş uçakları ve karadan havaya füzeler de bulunuyor.
Yakın gelecekte işlerin daha da kızışacağı aşikar.
2017’de Güney ile anlaşma imzaladılar
Kıbrıs Adası’nda bu gelişmeler yaşanırken, Katar’ın bu konsorsiyumda olması aslında gelişmelerin gölgesinde kalmış durumda. Dost ve müttefik ülke Katar’ın Türkiye aleyhine yaşanan bu gelişmelerin içinde olması ne kadar doğru?