Değerli okuyucular, “Borderline kişilik örgütlenmesi”ne sahip kişilerin asıl özelliği, karşılıklı birebir ilişkilerde, kendilik algısı ve duygulanımda tutarsızlık ile ilişkileri etkileyebilen ani hesapsız davranışlardır. Rahatsızlık kadınlarda daha yaygın görülmekle birlikte, çocuklukta baba tarafından şiddete maruz kalmış erkeklerde oldukça yaygındır. Bu yüzden çoğu erkek hastalar, babalarını suçlar, babaları tarafından kötü davranışa maruz kaldıklarından, ihmal edildiklerinden söz ederler. Ayrılık ya da planlananların olmayışı durumlarında yoğun öfke ve hayal kırıklığı yaşarlar.
Birebir ilişkilerinde özellikle karşı cinsten kişilere sürekli bağlanma, onları aşırı yüceltme görülür. Karşı cins için oldukça etkileyici kişilerdir. İlişkilerine çok büyük iddia ve hedeflerle başlarlar, gerektiğinden fazla özel hayatlarını paylaşırlar. Karşılığında aynısını beklediklerinden düş kırıklığına uğrarlar. Bu kez onları daha önce oturttukları tahtlarından indirip gözlerinden düşürürler. Bu nedenle arkadaşlıkları ve gönül ilişkileri gelip geçici ve fırtınalı bir seyir izler.
Sınır kişilik bozukluğunda ortak bazı modlar görülür bunlar;
*Kopuk –korungan mod: Eğer hasta kopuk korungan moddaysa görece olarak olgun ve sakin görünür. Terapist hastanın iyi olduğunu sanabilir. Aslında hasta, korku (terk edilmiş çocuk, aşağılık (cezalandırıcı ebeveyn) veya öfke (dürtüsel çocuk ) duygularının yaşanması ve ortaya çıkmasından kaçınmak için bu koruyucu modunu kullanır. Burada hasta kafasında şu varsayıma sahiptir; “Duygularınızı veya arzularınızı göstermek ve fikirlerinizi belirtmek çok tehlikelidir. “Bu yüzden hasta duygularının kontrolünü kaybetmekten korkar. Kendisini olası bir kötüye kullanılmadan ve terk edilmeden korumaya çalışır. Bu durum, kişi başkalarına bağlanmaya başladıkça daha belirgin olur. Korungan, herhangi bir temasa girmeyerek ya da iterek, insanları belli bir mesafede tutar. Eğer diğer insanlar onun zayıflıklarını keşfederse, hastalar olası bir aşağılanma, ceza veya terk edilme ile karşılaşacaklarına inanırlar. Bu nedenle, kişi için hiçbir şey hissetmemek ve başkalarının ona yakınlaşmalarını engellemek kolaydır. Acı veren duygulardan kaçmak için basit yöntemler etkisiz kaldığında kişi madde kullanımı, kendine zarar vermek, yatakta kalmak, kopmak veya yaşamını sonlandırmaya çalışmak gibi yöntemlerle acıdan kaçmaya çalışır.
*Terk edilmiş /kötüye kullanılmış çocuk: Bu modda hasta, üzgün umutsuz, yatıştırılamaz halde ve çoğunlukla panik içerisindedir. Bu moddayken kişinin sesi bile çocuk sesine dönüşür. Düşünceleri ve davranışları 4 ile 6 yaş arasındaki gibi olur. Dünyada kendini yalnız hisseder ve kimsenin onu umursamadığına kendini ikna etmiştir. Bu moddaki en temel inanç, kimseye güvenemeyeceğidir. Herkes onu kötüye kullanacak ve sonunda da terk edecektir. Dünya onun için geleceği olmayan tehlikeli bir yerdir. Eğer kişi bu moddaysa tüm sorunlarına çözüm bulması umuduyla terapiste adeta yapışır. Terapistten eksiksiz ve sürekli bir teselli ve merhamet bekler.
*Kızgın /dürtüsel çocuk: Bu modda hasta hayal kırıklığına uğramış, sabırsız küçük bir çocuktur ve başkalarını önemsemez. Bu moddayken terapisti de dahil olmak üzere herkese sözel ve fiziksel olarak saldırgan ve huysuz davranır. İhtiyaçlarının karşılanmaması ve haklarının onaylanmamasına öfkelidir. O yalnızca kızgın değildir; aynı zamanda herkesin, ona ne kadar kötü davranıldığını görmesini ister. Bunu diğer insanlara fiziksel ve sözel olarak saldırarak, kendine zarar vererek bir tür intikam almak için yapar.