Çocuğunuzun sık sık masa başında, benim canım yemek yemek istemiyor deyip, huzursuzluk çıkardığına, mızmızlandığına şahit olmuşsunuzdur. Bu durum ebeveynler için çok zor bir süreçtir.
Değerli okuyucular; iştah yiyeceklere karşı duyulan istek olarak tanımlanır. İştah bilinçli bir istek olup daha önce yiyecek ile olan deneyimlerden, besinin görünümünden olumlu veya olumsuz olarak etkilenir. İştahsızlığın çocuklar için en önemli sonucu büyümelerinin olumsuz yönde etkilenmesidir. Çocukluk çağında iştahsızlık ve yeme problemleri nedeniyle doktora başvuran normal çocukların oranı %20-35 arasında değişmektedir. Gelişme geriliği olan çocuklarda ise bu oran %33-90 olarak bildirilmektedir.
Çocuğun gelişimini beslenme açısından değerlendirdiğimizde üç evre görebiliriz.
1. Dengenin oluşması (hemostaz) evresi: Bu dönemde bebek emme ve yutma fonksiyonlarını öğrenirken, çevresindekilere açlık ve tokluk sinyalleri vermeyi de öğrenir.
2. Bağımlılık evresi: Bebek bu dönemde kendine bakan kişi ile farklı iletişim yolları geliştirir. Eğer bu ilişkiyi sağlıklı bir şekilde kuramazsa mutluluk ve iştahtan yoksun bir ortam oluşur. Hatta kusma veya ruminasyon gibi patolojik hareketlerde geliştirebilir.