Değerli okuyucular, toplumda çok sık görülen ruhsal rahatsızlıklardan biri olan ve psikiyatrinin “soğuk algınlığı” olarak kabul edilen depresyonun ilk kez tanımlanması Hipokrat dönemine kadar uzanır. Buna göre depresyonu kısaca kişide kalıtımsal, çevresel ya da hormonal bozukluklar sonrasında gelişen çökkünlük hali olarak tanımlayabiliriz..
Depresyonda en çok göze çarpan duygusal belirtileri şu şekilde sıralayabiliriz; -Üzüntü ve keder. Kişi çaresizlik ve mutsuzluk hissetmekte, sık sık ağlamakta ve intihar etmeyi düşünmektedir. -Haz ve yaşamdan zevk almak duygusunun kaybolması. -Doyum sağlamak için yapılan etkinliklerin boş ve anlamsız olarak görülmesi. –Hobilere ve aile etkinliklerine duyulan ilginin dereceli olarak kaybedilmesi. -Yaşamda en çok ilgilenilen şeylerin artık haz vermemesi veya başka insanlara karşı duyulan ilgi ve sevginin kaybedilmesi.
Modern tıp günümüzde, tedavisi bittikten sonra da bir süre psikoterapi ve daha sonra da destekleyici psikoterapi ile hastanın güçlenmesini önermektedir. Nitekim eldeki verilere göre, günümüzde uygun tedavi alan depresyonlu hastalar %70-95 oranında ilaç veya psikoterapi yoluyla başarılı şekilde tedavi edilebilmektedir.
Din sabır, fedakârlık, mücadele v.b. duyguları kuvvetli tutmak suretiyle hayatın acı ve ızdıraplarını hafifleten, yaşam gücünü besleyen motive edici bir güç olarak kişiyi psikolojik olarak koruyabilmekte, ayrıca hayatın manasını öğreterek, mesuliyet duygusunu geliştirip şahsiyet bütünlüğü sağlamaktadır. Birey böylece dini inancı sayesinde, sağlam ve güçlü bir maneviyata sahip olarak hayatın getirdiği çeşitli engeller karşısında mücadele edebilme gücü bulabilmekte, stres ve depresyondan kendisini koruyabilmektedir.
Allah’ın sürekli kendisi ile birlikte olduğunu düşünen insan beden ve ruh sağlığı açısından daha sağlıklı olacaktır. İnançlar genellikle hayatın zorluklarını yenmeye yarayan anlamlara sahiptir. İnsanın çevre şartlarını değiştirip, değiştirememesinden çok zorlukları yenebileceğine olan inancı daha önemlidir. Bununla birlikte din insana karşılaştığı sıkıntıların karşılığını mükâfat olarak alacağını vaat etmektedir. Böyle bir vaat de insanların çektiği acıları hafifletmekte ve sıkıntılarla başa çıkma gücünü artırmaktadır.