Kıvanç Tığlı Bulut Yeni Akit Gazetesi

İlişkinin kanseri kıskançlık

Değerli okuyucularım, kıskançlık aşırı sahiplenme ve aşırı aidiyet duygusudur. “Seven insan kıskanır” lafı toplumda çok sık söylenen bir cümledir. Her insanın sevdiği, değer...

17 Aralık 2017 | 152 okunma

Değerli okuyucularım, kıskançlık aşırı sahiplenme ve aşırı aidiyet duygusudur. “Seven insan kıskanır” lafı toplumda çok sık söylenen bir cümledir. Her insanın sevdiği, değer verdiği eşini kıskanması paylaşmak istememesi doğaldır. Ancak eşinizi kıskandığınızda rahatsız oluyorsa sağlıksız bir kıskançlığa girdiniz demektir. Bu tür kıskançlık; sürekli izleme, sorgulama, kontrol etme, tuzaklar kurma, kısıtlama, misilleme, cezalandırma ve rakibi cezalandırma gibi eylemler barındırır. Bu rahatsızlık, “Obsesif kompulsif bozuklukla” benzeşir. Kıskanan kişi, aldatılma konusunda takıntılı düşünceler geliştirir, tuzaklar kurar. Örneğin bir danışanım, Facebook’tan sahte hesap açıp, eşine arkadaşlık daveti göndermişti. Eşinin kendine olan bağlılığını ölçmek istiyordu.

Kıskançlık, içerisinde özgüven eksikliği ve yetersizlik duygularını barındırır. Kişinin özgüveninde düşme olduğu zaman, kişi kendini yetersiz, değersiz hissetmeye başlar. Sahip olduğu sevgiyi hak etmediğini ve kaybedeceğini düşünür. Bu endişe de kıskançlık duygusuna ve onunla baş etmek için yapılan sağlıksız davranışlara sebep olur. Aşırı kıskanç kişi, eşini devamlı kontrol eder, takip eder, onun yaşantısını sınırlar ve üzerinde bir baskı oluşturarak onu kaybetmeyeceğini düşünür. Oysa sadakat, tehditle değil sevgiyle sağlanır. Kıskançlık sonucu yapılan hareketler (takip etme, baskı altında tutma, öfke, şüphecilik) karşı tarafı daha da uzaklaştırır.
   Sadakat kıskançlığı etkileyen en önemli faktörlerden biridir. Eşlerin birbirlerini cinsel veya duygusal anlamda aldatması çoğu ilişkiyi derinden etkiler. Her iki cinste de kıskançlık görülse de, kadınlar ve erkeklerin kıskançlık bakımından farklılıklar gösterdiği bilinmektedir. Yapılan araştırmalar kadınların duygusal bir aldatma karşısında daha çok etkilenirken, erkeklerin cinsel bir aldatmada daha fazla kıskançlık yaşadığını göstermektedir.

“Psikanalize” göre kıskançlık hep var olan evrensel bir duygudur. Bilinçdışı süreçlerle gerçekleştirdiğimiz, sevilen kişiyi ve ilişkiyi tehdit eden dış etkenleri yok etme çabasıdır. Ancak patolojik boyutta bir kıskançlık, düşük özsaygının, duygusal bağımlılığın, kendine güvensizliğin oluşturduğu bir rahatsızlıktır.

Kıskançlık duygusunun nedenleri arasında, özgüven eksikliği, karşı tarafa güvenmeme ve sevdiği kişiyi kaybetme korkusu yer alabilir. Kıskanan kişi, geçmişte güvenini sarsıcı olaylar yaşamış olabiliyor. Erken bebeklik ve çocukluk döneminde yaşanan olumsuz bağlanma süreçleri ve tetikleyici olaylar, kişinin ruhsal gelişimini olumsuz yönde etkileyebiliyor. Özellikle, çocukların erken yaşlarda ailelerinde tanık oldukları aldatılma gibi güven sarsıcı bir durumun yaşanması ve bu süreçlerin çocuklara yansıtılması, ruhsal gelişimlerinin bozulmasına ve aşırı kıskanç bireyler olmalarına neden olabiliyor. Ergenlik dönemine kadar böyle sorunlarla karşılaşan kişiler, ilerleyen yaşlarda kendi romantik ilişkilerinde güvensiz hale gelebiliyor. Bu durumdaki kişi, önlenemez bir halde herhangi bir belirti olmaksızın takıntılı olarak kıskançlık hissediyor ve sevgiden mahrum kalma korkusu, sevildiğini görmesine engel oluyor. Kişi kıskançlık duygusunun, onu bu olumsuz sonuçlardan koruyabileceğini sanabiliyor. Çoğu zaman kıskançlık duygusuna, öfke, değersizlik, mutsuzluk, yalnızlık ve çaresizlik duyguları da eşlik edebiliyor.

Kıskançlık tedavisinde amaç, kişinin kıskançlık duygularının altında yatan duygu ve düşüncelere ulaşmaktır. Kişiden kıskançlık hissettiği anlardaki düşüncelerini incelemesi ve kıskançlıktan önce gelen duyguları fark etmesi istenir. Bu duygu ve düşüncelerin farkına varmak, onları ayrı ayrı ele almaya ve rasyonel (mantıklı) olup olmadıklarına daha tarafsız bakmaya olanak tanıyacaktır. Kişiye sevilemeye değer bir insan olduğu vurgulanmalı, kendi değersizlik hislerinin altında yatan nedenler araştırılmalıdır. Bu noktada önemli olan, hem kişinin geçmişten getirdiği olumsuz algı ve ihtiyaçları belirlemek, hem de bu olumsuz duygularla baş etmesi için daha sağlıklı yollar bulmasına yardım etmektir.

Sağlıklı, özgüvenli günler duasıyla Allah’a emanet olunuz.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Hipnoz ve hipnoterapi 05 Şubat 2023 | 141 Okunma Borderline kişilik örgütlenmesi 22 Ocak 2023 | 130 Okunma Tüm yönleriyle depresyon 08 Ocak 2023 | 219 Okunma Çocukluk çağı travmaları bugünü nasıl etkiler? 25 Aralık 2022 | 173 Okunma Sınavlarda çok heyecanlanıyorum 11 Aralık 2022 | 173 Okunma