Değerli okuyucular, kişiler danışmanlık hizmeti almaya genellikle bir semptomla gelirler. Bu semptom; panik atak, depresyon, kaygı bozuklukları, uyku problemleri, sosyal fobi, öfke patlamaları, ilişki sorunları vb. olabilir. Psikoterapilerde terapistler, sadece yüzeyde görünen semptomu düzeltmezler, o semptomun altında yatan dipteki nedenleri de düzeltmeye çalışırlar. Bunu bir metaforla açıklamak isterim; diyelim bir bataklık var ve üzerinde sinekler uçuşuyor. Bataklık olduğu sürece sinekler de varlığını sürdürecektir. Sinekler semptomdur. Sineklerden tamamen kurtulmanın yolu bataklığı kurutmaktır. Sadece sinekleri yok etmeye çalışmak geçici bir çözümdür.
Terapilerde olumsuz yaşam deneyimleri, travmalar hemen ilk seanslarda ortaya çıkmaz. Danışan terapide yeni şeyleri deneyimledikçe beyninde yeni sinapslar ve protein sentezleri oluşur. Danışan terapistle güvenli bir bağ kurduğu için ilk üç-dört seansta kendini daha iyi hisseder. Terapinin ilerleyen seanslarında olumsuz çocukluk yaşantıları ve acılar ortaya çıkar. Kişiler genellikle acı verici konuları konuşmaktan, kendini üzüntülü kaygılı hissetmekten kaçınır. Terapilerde danışanın kötü...