Kahraman Mehmetçik, Afrin dağlarında göğsünü Türk milletinin bekası için siper ederken, şehit düşen Mehmetlerin anaları “Vatan sağ olsun!” deyip bağırlarına taş basarken Türk Tabipleri Birliği’nden “Türk” ibaresini, Türkiye Barolar Birliği’nden de “Türkiye’yi” çıkarmaya çalışmak her anlamda “Mehmetçiğin mücadelesini” anlamamak demektir.
Hangi gerekçeyle olursa olsun “Türk” ve “Türkiye” unvanlarını herhangi bir meslek birliğinden almak demek emperyalizme hizmet etmekten başka bir anlama gelmeyecektir. Bu noktada, bazı meslek birliği temsilcilerinin meslek mensuplarının tamamının katılmadığı açıklamalar yapmaları ya da pek çoğumuza yanlış gelen fikirler savunmaları bu kurumların “Türklüğünü ve Türkiye’ye ait oldukları” gerçeğini değiştirmez. Zira kişiler gelip geçer ama kurumlar bakidir. Eğer ortada suç varsa o suçu işleyene yönelik kanun gücünü uygularsınız, kişilere kızıp da kurumları yok etmeye çalışırsanız o zaman tam da emperyalizmin istediğini yapmış olursunuz.
Oysa bunu anlamak o kadar zor olmamalı. Daha 15 Temmuz darbe girişiminin yaşattığı acılar taze. O günlerde de bin kez söyledik, teröristle mücadele etmek başka bir şey mücadele bahanesiyle Harp Okullarını, Harp Akademilerini, GATA’yı kökünden koparmak ve Türk milletini tarihine yabancılaştırmak bambaşka bir şey. Eğer Türkiye’yi yönetenler bu kararlarının doğru olduğuna inanıyorlarsa çok yanılıyorlar zira emperyalist odaklar ellerini ovuşturuyorlar ve yüzlerce yıllık geleneğe sahip kurumlar yok edilirken “kıs kıs” gülüyorlar.
Birilerine kızıp “Türk’ü ve Türkiye’yi” meslek birliklerinin isimlerinden koparmak da aynı şey! Hele hele vakti zamanında içinde Türk geçiyor diye ilkokullardan “Andımızı” kaldıranların aynı kişiler olduğunu hatırlayınca işin rengi de değişiyor. Demek ki hâlâ birilerinin zihinlerinin arkasında Türk’e ve Türkiye’ye karşı farklı düşünceler var. Demek ki kahraman Mehmetçik, Afrin’de Türk milleti ve Türkiye için kurşunların üzerine giderken onların mücadelesi üzerinden “millilik” tartışması açanların derdi Türk ya da Türkiye değil!
Ancak herkes bilmelidir ki yanlış hesap Bağdat’tan döner! Büyük Türk milleti “vatan savaşı” verirken iç cepheyi kim bölmeye çalışırsa çalışsın asla başarılı olamayacaklardır. Ve tarih mutlaka herkesi, yaptıkları ve yapmadıkları için değerlendirmeye tabi tutacaktır. İşte o gün geldiğinde “Türk’e ve Türkiye’ye dokunma!” diyenler minnetle anılacağı gibi “atalım gitsin” diyenler de hüzünle anılacaklardır.
Hâlâ durumun vahametini anlamamış güç sahiplerine hatırlatıyorum, kafanız karışıksa hemen gidin Afrin’de dövüşen kahramanlara sorun! “Türk ve Türkiye unvanlarını kaldırsak mutlu olur musunuz?” deyin. Alacağınız cevabı da unutmayın!