Türk milletinin büyük liderlerinden KKTC’nin kurucu
Cumhurbaşkanı ve Türk Mukavemet Teşkilatının (TMT) önderlerinden
“Toros” kod adlı Rauf Denktaş’ın uçmağa varmasının üzerinden yedi
yıl geçti.
Türklük bilinciyle dopdolu, millete adanmış bir hayatın ardından
geride bıraktığı boşluk sadece KKTC için değil Astana’dan Bosna’ya
Ankara’dan Bakü’ye kadar tüm Türk dünyası için büyük kayıptır.
Böylesi büyük şahsiyetler ancak şanslı milletlerin içinden çıkarlar
ki Türk milleti de o şanslı milletlerden biridir.
LİDERLERİN MİRASI
Ancak milletler kendi içinden çıkardıkları büyük devlet adamlarına
sadece gözyaşı dökerek sahip çıkamazlar. “Beni görmek demek mutlaka
yüzümü görmek demek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı
anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu yeterlidir” sözleriyle
Atatürk’ün işaret ettiği gerçek de budur. Milletler, büyük
liderlerini anlayarak ve onların mücadelesini ilerleterek liderin
mirasına sahip çıkabilirler. Başka türlüsü zaten mümkün
değildir.
Gelinen noktada, Anadolu’yu 7 bin yıldır yurt yapan büyük Türk
milletinin son yıllarda karşı karşıya kaldığı emperyalist kuşatmayı
görünce millete güç, güven ve kudret veren büyük liderlere duyulan
ihtiyaç da, doğal olarak arttı. Düşünsenize bugün sadece Kıbrıs’ta
Türklük mücadelesi vermekle yetinmeyen “büyük Türk milletinin”
yanında ta İsviçrelere kadar gidip “Ermeni Soykırım iddiaları
emperyalist bir yalandır!” diyen bir büyük “mücahit” olsaydı ne
güzel o...