Güney sınırlarımızda son altı yedi yıldır yaşananları “terör koridoru” veya “terör devleti” biçiminde değerlendirmek de hayli yetersiz. Çünkü bu yaklaşım, meseleyi Suriye’nin kuzeyinde olup biten bir soruna indirgiyor. Bu da haliyle “orada ne yapıyorlarsa yapsınlar, bize ne” düşüncesini doğuruyor.
Suriye’nin kuzeyinde “İkinci İsrail”in temelleri atılıyor, bu doğru. Ama daha önemlisi yanı başımıza kadar sokulan ABD’nin aslında PKK/PYD’yi bize karşı “büyük savaşa” hazırlıyor olması.
Suriye’de iç savaşın patladığı günden beri PKK/PYD, Türkiye’ye karşı hazırlanıyor. ABD gözetiminde geliştiler, büyüdüler, silahlanıp dikkate değer bir askeri güç haline geldiler. ABD’nin silah, mühimmat, teçhizatla donattığı, sahada yönlendirdiği PKK/YPG, Türkiye sınırı boyunca yayılarak düzenli bir orduya dönüşme aşamasına geçti.
Bir adım sonrası ABD gözetiminde Türkiye ile “büyük savaşa” tutuşmak olacaktı. Türkiye’yi sindirmeden, parçalamadan, sürekli savunmada kalmaya m