ABD’nin Ortadoğu’da, özellikle de Suriye’deki planlarını hayata geçirebilmesi için terör örgütü PYD/YGP’ye, uluslararası alanda meşruiyet kazandırması gerekiyor. Suriye’de oyun zaten baştan beri bu temel prensip üzerine kuruldu. 2003’te PYD’yi Kandil’de kuran beş kişiden biri olan -aynı zamanda Abdullah Öcalan’ın da kardeşi- Osman Öcalan, bu örgütü ABD’nin siparişi üzerine kurduklarını açıklamıştı. Ne tesadüftür ki DEAŞ da aynı tarihte kuruldu. ABD’nin şöyle tanıyoruz, böyle terör örgütü olarak görmüyoruz dediği PYD, inkara yer bırakmayacak şekilde Pentagon’un gayrimeşru çocuğudur. Suriye iç savaşı sırasında, hazırladıkları bu örgütü meşru siyasi bir aktöre dönüştürmek için harekete geçtiler.
Anlaşılacağı üzere bütün bu DAEŞ hikayeleri, kafa kesen bu barbar örgüte karşı “kahraman YPG” güzellemelerinin arkasında Ortadoğu’yu yeniden dizayn etme hesapları/planları yatıyordu. Suriye ve Irak’ı kanlı bir kargaşanın içine atan, bu iki ülkenin demografik yapısını değiştiren, güne