Çözüm süreci devam ederken tuhaf bir ‘üçüncü taraf’ tartışması uç vermişti. PKK, HDP, belirli bir medya ve yazar grubu çevresi, ABD’nin Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile terör örgütü PKK arasında “taraf ülke” olmasını talep ediyorlardı. PKK lideri Cemil Bayık, Amerika ile görüştüklerini açıkladığı bir röportajda, “Türkiye ile yaşadıkları çatışmaya ABD’nin ‘üçüncü taraf’ olmasını istiyoruz” demişti. Belki bu talep gerçeklerden uzak, mantıksız ve saçma bir talep gibi görüldü; fakat çok geçmeden gelişmeler ABD’nin Türkiye ile PKK arasında gerçekten “üçüncü taraf” veya “taraf ülke”’ gibi davranmaya başladığını gösterdi.
Kobani olayları bu sürecin başlangıcıdır. O süreçte ABD, ilk kez meselenin doğrudan tarafı olarak Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan’a PKK/PYD’ye silah yardımı yapacağını bildirdi ve Türkiye’nin de “buna göre davranmasını” istedi. Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, Obama’nın kendisine ilettiği PYD’ye silah yardımına, net bir şekilde karşı çıkarak PYD’nin de DAEŞ gibi terör örgütü olduğunu söyledi. ABD’nin buna yanıtı ise PKK ve HDP aracılığıyla geldi; HDP Eşbaşkanı Demirtaş, ABD dönüşü 6-8 Ekim provokasyonunu çıkardı.