Dünyanın en büyük kara depremlerinden birini yaşadık. Ne yıkımın büyüklüğünü ne yaşanan acıları tarif etmek mümkün. Düşünün; Bağdat'ı, Halepçe'yi, Rusya-Ukrayna savaşını gidip görenler buradaki yıkımın daha büyük olduğunu söylüyor.
'Asrın felaketi'nde tek güvencemiz devletin varlığıydı. Bu büyük afeti, devletin ayakta olması sayesinde güçlü karşıladık. Bütün devlet kurumları, depremin ilk saatlerinden itibaren hızlıca harekete geçti. Yitip giden canları geri getirmek mümkün olmasa da geride kalanları kurtarmak, yaraları sarmak tek tesellimiz oldu.
Depremin yaralarını sarmak için Türkiye tek yürek oldu. Herkes elinden gelen yardımı yapmaya çalıştı. Depremzedeler için düzenlenen yardım kampanyası da çok önemliydi. Çok büyük miktarda destek toplandı.
Fakat TÜSİAD başta olmak üzere İstanbul sermayesinin ve 'Beyaz Türk' olarak anılan çevrenin bu kampanyaya katkısı dikkat çekici bir şekilde çok sınırlı kaldı.
Türk milletinin yaralarını sarmaya yan