Toplumsal ve siyasal olaylarda amaç üzüm yemek değil de bağcıyı dövmekse, genelde iş hep yokuşa sürülür. Manalı manasız gerekçeler üretilir, olur olmaz talepler gündeme gelir.
Boğaziçi'nde de olaylar bu biçimde yürüyor. Mesele rektörü beğenmeme olsa protesto edilir, tepkiler gösterilir ve sonra da hayat kaldığı yerden devam eder.
Türkiye'de 200'ün üzerinde üniversite var. Yönetim biçimi kanunlarla belirlenmiştir. Beğenmeyebiliriz, farklı önerilerimiz olabilir; bu elbette mümkün. Ancak, bütün üniversitelerden farklı olarak kanunlara uygun şekilde yapılan rektör atamasını kabul etmemek, bunun için protesto gösterilerini aşan şekilde işgale ve zorbalığa kalkışmak, buradan da....