24 Haziran manzaraları en çok da “CHP seçmeninin ülkenin en eğitimli kesimi olduğu” biçimindeki kanaatin yanlış olduğunu gösterdi. Okullara gittikleri, tahsil yaptıkları doğru. Ama görüneni, görünenin ardındakini, olup biteni kendi gerçekliği içinde anlayamayan, kavramayan insan prototipi eğitimden ziyade öğretim sisteminin parçası olmayı ifade ediyor. Gerçeği ters yüz eden, işine geldiği gibi gören bir zihniyet yapısı var karşımızda. Muharrem İnce’nin kaba bir ifadeyle “şizofren” olarak tanımladığı bu kesimin gerçekleri ısrarla inkar eden bir özelliği var. Üstelik azımsanmayacak kadar kalabalıklar. Hülasa kalabalık bir kabalık hali.
Bu ruh halinin oluşmasında siyasetin, medyanın ve akademinin büyük payı var. Aşırı kara propagandaya maruz kalan insanların doğruyla yanlışı, iyi ile kötüyü birbirinden ayırması elbette zor. Bizdeki durum siyah ile beyazı dahi ayıramama evresinde. Zihnin bu noktaya nasıl vardığı, hakikatten bu kadar nasıl koptuğu, üzerinde önemle durmayı gere