İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun İstanbul trafiği kar yüzünden kilitlenmişken; İngiliz Büyükelçi ile üç saatlik yemekli bir randevuda bulunmasının yankıları sürüyor.Yemek içmek, işinin başında bulunmamak kısmını geçiyorum.
Bu eleştiriler çokça yapıldı.
Üzerinde daha çok durulması gereken nokta muhalefet liderleri ve siyasi aktörlerin yabancı misyon şefleriyle, büyükelçilerle neden bu kadar çok görüştüğü hususudur.
Kemal Kılıçdaroğlu, Meral Akşener, Ekrem İmamoğlu neredeyse 10 günde bir ya Amerikan büyükelçisiyle toplanıyor ya İngiliz ya da AB'li yabancı misyon şefleriyle.
İmamoğlu'nun İngiliz büyükelçiyle yemek yediği gün, İngiltere'nin İstanbul Başkonsolosu da İYİ Parti'nin İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu ile yemekteydi.
Nasıl oluyor; Batılılarla daha mı iyi vakit geçiriliyor? Daha mı eğlenceliler? Yaşam tarzları muhalefete daha mı uygun?
"Ortam çok dindar, gidelim elçilerle rahat rahat bir yemek mi yiyelim, vakit geçirelim" diyorlar?
Niye bu kadar çok bu elçilerle görüşülüyor?
Aslında yabancı elçilikler Türkiye'de iktidar değişimini zorlamaya çalışıyor. Batılıların yemekle kaybedecek vakti yok.
Yakın tarihli haberlere bakarak İmamoğlu'nun yemekte buluştuğu Dominick Chilcott'un da çok masum biri olmadığını görebiliriz.
İngiliz Büyükelçi Chilcott'un adı Atina'daki "kansız geçiş" toplantılarına katılanlar arasında geçiyordu. İddianın sahibi Yunan Estia gazetesi. Habere göre İngiltere'nin Atina Büyükelçisi Matthew Lodge'un tertiplediği Türkiye konulu toplantıya İngiltere'nin Atina, Lefkoşa ve Ankara büyükelçileri katıldı. Gazetenin iddiasına göre de büyükelçiler Yunan siyasetçileri toplayarak "Erdoğan'ın günleri sayılı, kansız bir geçişe gidiyoruz" bilgisini verdi. Gazetenin haberine göre toplantıda Türkiye'de darbe senaryoları da görüşüldü.
İBB Başkanı İmamoğlu'nun İstanbul'da hayat kar yüzünden felç olmuşken "19 saat çalıştım, bir saatliğine yemeğe gittim" sözleri de bağışlanabilir. Fakat ortada yanıtlanmayan önemli bir soru var: İmamoğlu "Ülkenin kritik sorunlarını görüştüm" dediği buluşmanın ayrıntılarını açıklamadı. Kamuoyu, İmamoğlu'nun İngiliz Büyükelçi'yle hangi "kritik" konuları görüştüğünü merak ediyor. İmamoğlu'nun, o görüşmenin ayrıntılarını açıklayacak cesareti var mı?