CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “ana muhalefet” partisi lideri olarak bir oyun planı var mı? CHP, iktidar partisine karşı nasıl bir srateji-taktik izliyor?
Söz konusu CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu olunca içinde “strateji”, “taktik” gibi sözcüklerin geçtiği analizler biraz yersiz kalıyor olabilir. Kemal Kılıçdaroğlu, CHP’nin başına geçtiği günden beri daha çok perde gerisinden kendisine verilen sufleleri dile getirmekle yetindi. CHP, şu ana kadar Paralel yapının dışarıdan yönlendirdiği bir parti olmanın ötesine geçemedi. Siyasi çalkantılarla dolu son 5 yılda oylarını yüzde 1 oranında dahi artıramaması CHP’nin ciddi bir oyun planının olmadığını gösteriyor. Fakat Kemal Bey’in son günlerdeki açıklamalarına bakıldığında aldığı direktiflerden olsa gerek, kendisine bir oyun planı belirlediği gözlemlenebilir.
Kılıçdaroğlu bunun ilk işaretini dilinde eğreti duran, AK Partili bir kadın bakana yaptığı küfürle verdi. Tepki çekmesine karşın Kılıçdaroğlu, küfür savurmayı enteresan şekilde sürdürdü. Lümpenlikle de açıklanması zor olan bu “yeni” sokak üslubunun amacı da doğrudan sokakla ilgili olmalıydı. Kemal Bey, ilk kez ettiği ağza alınmayacak küfürlerle siyasi alanın dışına çıkarak sokağa ineceğinin mesajını vermişti.
Bunun devamını TOBB’da yaptığı konuşmada “Başkanlık kansız olmaz” diyerek getirdi. Kemal Bey’in sözleri, siyasi meseleleri toplumsal çatışmaya dönüştürme anlamına geliyordu. Daha sonra da tekrarladığı bu sözlerini, “Bizim kanımızı dökmeden yeni anayasa yapılamaz, başkanlık getirilemez” biçiminde özetledi.