Deniz Baykal'ın yeniden hedef haline getirilmesi, CHP'de dönen dolapları ve siyasi mühendisliği anlamak bakımından son derece önemli. CHP'de 2010 yılında gerçekleşen kaset kumpasının hedefi aslında tek başına Deniz Baykal değildi, CHP'nin klasik Atatürkçü, ulusalcı ve üniter yapıyı savunan yapısıydı. Baykal'ı tasfiye etmeden bu parti yapısını dönüştürmek mümkün değildi.
ABD eski Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'ın, Baykal'ın yerine başka birinin getirilmesini istemesinin sebebi buydu. Kaset darbesiyle Hillary Clinton'ın isteği yerine getirildi; CHP, Kemal Kılıçdaroğlu yönetiminde FETÖ'cü, Amerikancı bir ekibin kontrolüne geçirildi.
Baykal'a ikinci kaset darbesi anlamına gelecek olan son suçlamaların arkasında da aynı akıl ve benzer bir operasyon var. Kemal Kılıçdaroğlu, HDP'yle ilişkilerde önemli bir mesafe almasına rağmen CHP hâlâ ABD'nin istediği çizgiye gelebilmiş değil.
ABD'nin CHP'den beklentisi ise Kuzey Irak'taki modele uygun şekilde PKK'nın si