Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ve ailesine her gün sövüp sayıyorlar. İftira atıyorlar, karalıyorlar, alay ediyor, iğrenç esprilerine kıkır kıkır gülüyorlar. Ama Erdoğan'ın Gezi'nin vandallarına "çürük, sürtük" söylemesi karşısında kıyameti koparıyorlar.
Biraz tutarlılık, biraz adalet, biraz insaf! Kemal Kılıçdaroğlu, neredeyse her akşam sosyal medyadan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı, eşini ve çocuklarını, damatlarını hedef alıp olmadık suçlamalar yöneltiyor. FETÖ'nün aşağılık iftiralarını ciddi ciddi konularmış gibi gündeme getiriyor.
Meral Akşener'in Meclis'teki grup toplantıları Erdoğan ve ailesini aşağılama seanslarına dönüşmüş durumda.
Ahmet Davutoğlu bile her akşam sosyal medya üzerinden Erdoğan ve ailesine had bildirmeyi adet haline getirdi.
Bu durumda da ölü taklidi yapan ne kadar sanatçı, akademisyen varsa sosyal medyaya hücum edip Cumhurbaşkanı'na ahlak dersi vermeye kalkıyor. Biraz yavaş olun; Kılıçdaroğlu'nun ahlaktan ve edepten yoksun suçlamalarına tribünlerde alkış tutanların nezaket ve ahlak adına herhangi bir hatırlatma yapma gibi bir hakkı yoktur, olamaz. Kılıçdaroğlu'nun mide bulandırıcı iftiralarını, esprilerini alkışlayan midesizlerin Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ders vermeye kalkması en hafif tabirle iki yüzlü ve sahtekarca bir davranıştır.
Siyasi nezaketten ve ahlaktan yoksun saldırılar karşısında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eli herhalde armut toplamıyor. Tasvip ederseniz etmezsiniz; üzerine gelen bu güruha anladıkları dilden cevap veriyor.
Siyaset zeminini yalanlarla, iftiralarla, asılsız suçlamalarla dinamitleyen kişi Kemal Kılıçdaroğlu CHP'si ve ortaklarıdır. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 10 soru yönelterek Kemal Kılıçdaroğlu'na yeni bir sayfa açma şansı verdi; vereceği ciddi cevaplarla Kılıçdaroğlu, muhalefeti rasyonel bir zemine çekebilir, Erdoğan'ın muhatabı olabilirdi. Ama Kılıçdaroğlu, FETÖ'nün 17-25 Aralık darbesinden günümüze sürdürdüğü gayri ciddi iftiraları papağan gibi tekrarlayarak yolunu seçti. FETÖ'nün psikolojik harekât söylemlerinin dışına çıkamayarak bir lider değil, kukla olduğunu kanıtladı. Muhalefet cephesi, FETÖ'nün katarına eklemlenen Kılıçdaroğlu sorununu çözemediği sürece Erdoğan'a yönelteceği eleştirilerin kıymeti harbiyesi olamaz. Bu hayatın akışına aykırı, anlayın artık!