Hükümet sisteminde yapılmak istenen değişikliğin amacı vesayet üreten odakları azami düzeyde işlevsiz kılmak ve mümkün mertebe oyunun dışına itmek. Cumhurbaşkanlığı sistemiyle millet iradesine daha fazla alan açılmak isteniyor.
Mevcut siyasal sistem görünürde demokratik bir işleyişe sahip olsa da özde vesayet üreten bir özellikte. Hükümetler işbaşına ne kadar güçlü gelirlerse gelsinler devlet içindeki oligarşik egemenliği bir türlü kıramıyorlar.
AK Parti, 15 yıllık iktidarının sonunda hem polis teşkilatı içinden, hem Yargı’dan hem de TSK içinden gelen kumpas ve darbe girişimleriyle karşı karşıya kaldı. Bu tablo hükümetlerin devlete nüfuz edemediğinin en açık göstergesi.
Günün sonunda polis teşkilatında, Yargı’da, TSK’da örgütlenen demokrasi dışı yapılar, millet iradesi üzerinde egemenlik iddiasında bulunabildiler. Batı destekli darbe girişimleriyle halk iktidarını devirmeye kalktılar. Bunlar olurken, parlamentoda bulunan partiler ne yaptı, dersiniz? Meclis’te grubu bulunan iki parti (CHP ve HDP) bu darbe girişimlerine ya zemin hazırlamakla meşguldü ya da meşruiyet üretmek için çaba sarf ediyordu.