Medya, sanat ve siyaset çevrelerinden çok sayıda ünlü ismin referans vererek parlattığı “JeansBiri” isimli sosyal medya hesabının Elazığ’da kapatılan bir okulda görevli FETÖ’cü bir öğretmen olduğu anlaşıldı. Bu FETÖ’cü trol, sosyal medyada “Aksilahlanma” başlığıyla etiket açarak şiddet çağrısı yapınca hakkında soruşturma başlatıldı ve yakalama kararı çıkarıldı.
Buraya kadar aslında her şey normal; ancak normal olmayan bu FETÖ’cü trolün “Aksilahlanma” etiketiyle yaptığı şiddet çağrısının AK Parti’ye mâledilmesi. Oysa JeansBiri’ni “ff” vererek parlatan sanatçılar, aydınlar, siyasetçiler ve medya bu hesabın FETÖ’cü olduğunu bal gibi biliyorlardı. Kemalisti, solcusu, PKK’lısı aylardır takipçilerine bu hesabı tavsiye ediyordu. Cumhuriyet’in yazarları bu FETÖ’cü şakirtin yazdıklarını paylaşırken, gazeteleri “AK Silahlanma provokasyonu” manşetini atarak, AK Parti’yi gençliği silahlandırmakla suçluyordu.
Şaşırdık mı?
Elbette hayır.
Türkiye’de Gezi’den beri aynı oyun oynanıyor. FETÖ’den bağımsız görünen yapılar FETÖ’ye hizmet ediyor. Cumhuriyet böyle değil mi? Peki ya Sözcü? Hatta Hürriyet?
Gezi provokasyonunu ateşleyen FETÖ’cü polislerdi. Elinde benzinle bu provokasyonu büyütmeye koşanlar da yine aynı medya, sanat ve siyaset çevresiydi. 2013’ten beri aynı oyunu tekrarlayıp duruyorlar.