Fetullah Gülen, Fransız medyası için kaleme aldığı yazıda 15 Temmuz darbesiyle ilgili kendisine isnat edilen suçlamaların onda birinin kanıtlanması durumunda Türkiye’ye dönmeye hazır olduğunu yazdı. Ne var ki darbeden önce de Türkiye'ye gelmesi için hiçbir engel yoktu. Darbe faili olarak suçlandığı bir dönemde ," kanıtlanırsa Türkiye'ye dönerim" diyen bu insan, hiçbir şeyle suçlanmadığı dönemlerde bile Türkiye'ye gelmediğine göre, yine herkesle dalga geçerek yalan söylemeye ve bu milletle alay etmeye devam ediyor.
Gülen, darbe bağlantısıyla ilgili tek bir kanıtın bile olmadığını savunuyor. Türkiye’nin iade talebi için ABD de “kanıt” istiyor. “Bir antideprasan olarak ABD” başlıklı yazısında Etyen Mahçupyan da darbenin arkasında ABD’nin olduğunu gösteren tek bir kanıt olmadığını idda ediyor.
Gülen’in kendisine yöneltilen suçlamaları kabul edeceğini, itirafta bulunacağını zaten beklenmiyor. Elbette Türk tarafı, suçlamalarla ilgili olarak elindeki kanıtları ABD’ye sunmak zorunda ve zaten koliler dolusu belge Amerika’ya iletildi. Bir yandan da Yargı süreci devam edecek ve ortaya çıkan yeni kanıtlar taraflara ulaştırılacaktır.
ABD’nin Ankara Büyükelçisi ile İngiliz Büyükelçi’nin, "Darbenin arkasında Gülen grubunun olduğunu anlamakta fazla zorluk çekmediklerine” ilişkin beyanatları da geçiştirecek gibi değil.
Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ı, darbeyi komutasına almasını sağlamak amacıyla telefonun öbür ucunda bekleyen Gülen’i reddettiğini, konuşmadığını da hatırlatalım.
Darbeye katılan pekçok askerin ifadesinde de Fetullah Gülen bağlantısı açıkça gözler önüne seriliyor.