Beka mücadelesi verdiğimiz tarihin bu kritik aralığında, Türk Silahlı Kuvvetleri’ni tali meselelerle uğraştırmak ve orduyu siyasetin içine çekerek içeriden bölmeye çalışmak; hukuken suç, manen günahtır.
Azez ve Cerablus’ta, Dabık’ta, Bab ve Başika’da önemli görevler ifa eden askeri, “başörtüsü rahatsızlığı” fitnesiyle devlet ve milletle karşı karşıya getirmek; ülkemizi Suriye, Irak, Mısır ve Libya’nın akıbetine sürüklemek isteyen güçlerin ekmeğine yağ sürer sadece.
“Karargâh rahatsız” manşeti, Türkiye’yi ordu eliyle istikrarsızlaştırma çabalarının devamıdır. Bunun sonunun nereye varacağını da millet 15 Temmuz akşamı gayet net görmüş, canıyla ve kanıyla tecrübe etmiştir.
TSK’ya hâkim olan FETÖ’cü darbeciler 15 Temmuz’da devleti çökertmeye, ülkeyi işgale açık hale getirmeye kalkıştı. Orduyu siyasi hayatın aktörü haline getirmeye kalktığınızda bunun sonu kaçınılmaz olarak ya 28 Şubat’a, ya 15 Temmuz’a varır.
Bu malum iken, Hürriyet’in 28 Şubat haberciliğini andıran manşetlerle ülkeyi yeni gerilimlerin içine sürüklemeye yönelik gayreti asla kabul edilemez. Hiçbir gazetecilik numarası da Doğan grubunun kötü niyetli bu manşetini mazur göstermeye yetmez.
Vakti zamanında FETÖ’cüler karargahta cirit atarken siz hiç Doğan medyasının “şu rahatsız, bu rahatsız” türünden bir haberine rastladınız mı? FETÖ’cüler kanlı 15 Temmuz darbesine hazırlanırken Doğan grubu her yer süt liman haberleri yapmaktaydı. Darbe patlayana kadar da “TSK çok güzel, karargâh şahane” haberleri yapan Doğan grubunun bu tutumu bilinçsizlikten yahut cehaletten değil, taraf olarak seçtikleri Türkiye karşıtı istikametin pusulası olduklarındandır.