Cemal Kaşıkçı’nın İstanbul’daki Suudi konsolosluğunda öldürülmesi ya da kaçırılması hadisesi sadece Ankara’nın sorunu olamayacak kadar büyük ve ciddi bir sorundur. Zira Kaşıkçı’nın öldürülmesinde ya da kaçırılmasında sorumluluğu netleşen Suudilerin, ABD ve İngiltere başta olmak üzere Batılı devletlerin yakın müttefiki olduğu gerçeği önümüzde durmaktadır.
Dolayısıyla bu operasyonun İstanbul’da yaşanması sadece Türkiye’yi bağlamaz, Suudilere hamilik yapan yakın dost ve müttefik konumundaki ülkeleri de bağlar.
Fakat Kaşıkçı’nın kaybedildiği ilk günden beri, dikkat çekici bir şekilde meseleyi Ankara ve Riyad arasında kişiselleştirmeye çalışan bir eğilim görülüyor. Ankara’nın uluslararası toplumu beklemeden, kendi başına Riyad’a karşı çok sert tavır alması dayatılıyor.
Her ne kadar bu korkunç olay bizim egemenlik sahamızda gerçekleşse de olayda bir devletin -Selman iktidarının- parmağı olduğu ortaya çıktı. Suudiler ile yakın ilişki içinde olan bütün ülkel