CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu dinliyorum; hâlâ “Ecevit Ecevit” diyor. Rahmetli özel iletişim vergisi çıkarmış da çok paralar toplanmış da efendim bu paralar nereye gitmiş de…”
Kemal Bey, bu ülke tarihinin en utanç duyulacak anlarını ne yazık ki bugüne olumlu bir örnek olarak gösteriyor. Maalesef, büyük 1999 depreminde Ecevit yatağından bile kaldırılmamıştı. Yardımcıları onu uyandırma gereği bile duymamıştı. Çok zavallı bir tabloydu aslında yaşananlar. Ülke olarak o depremin altında kalmıştık. Deprem paralarıyla memurların maaşları ödenmişti. Gerisi de hâlâ muamma.
Ecevit’li 1999 depremi devletin bittiğinin, tükendiğinin resmiydi. O devletle milletin arasında hiçbir bağ kalmamıştı. Milletin en zor anında devlet ortalıkta yoktu. Bundan daha büyük bir çaresizlik olabilir mi? Devletin en aciz, çaresiz, tükenmiş günlerini bize “başarı” modeli olarak sunmak ne kadar doğru Sayın Kılıçdaroğlu?