Kemal Kılıçdaroğlu’nun dünkü grup konuşması ilginçti. ABD’de kurulan ikinci 17-25 Aralık kumpasına paralel açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ve ailesinin yurtdışındaki bir şirket hesabına milyonlarca dolar kaçırdığını iddia etti. “İddia” diyorum, zira ağzında geveleyip durduğu suçlamalar bir “iddia” özelliğinden daha çok “iftira” niteliği taşıyordu. “Ben sadece soruyorum” diyerek, iftira ve çamur atıyor.
Değil Cumhurbaşkanı sıradan biri hakkında bile bir iddiada bulunulurken insanın elinde asgari olarak bir bilgi, belge olur; suçlama sahibi, bu belgelere göre konuşur. Ama Kılıçdaroğlu “Benimki sadece soru, cevap bekliyorum, böyle bir şey var mı” diyor?
Elinde böyle bir bilgi-belge olsa, bunları grup toplantısında zaten patlatmıştı bile. Kılıçdaroğlu, FETÖ’nün klasik psikolojik harp taktiğini kullanıyor; amacı, 17-25 Aralık Yargı kumpası esnasında sıkça duyduğumuz “yolsuzluk” iddialarıyla kafaları karıştırmak ve ABD’deki Zarrab davası