Başlığın kışkırtıcı olduğunun farkındayım. İzmir'de iki kendini bilmezin yaptığı bu aşağılık eylemi bir şehre mal etmek elbette mümkün değil.
Fakat bu duyarlılığa sadece dindarlar ve muhafazakârlar sahip; nedense kendini 'laikçi', 'solcu', 'Atatürkçü', 'Türkçü' vb. biçimde tanımlayanlarda hiç böyle bir hassasiyet yok. Konu dindarlar, İslamiyet, muhafazakârlar olunca, çekinmeden toptancı yakıştırmalarda bulunabiliyorlar. İçki masasında Kur'an-ı Kerim yakmakla, bu toptancı ifadeleri kullanmak birbirine son derece yakın bir zihniyetin ürünü.
Dindarlar, bu ülkede kendilerini hep özenli bir dil kullanmak zorunda hissetti; kimseyi incitmeyelim, yanlış anlaşılmasın vs. Bu çevreler ise daha nobran, daha teklifsiz, daha toptancı oldu hep. Toplumun büyük bir kesimini rahatlıkla 'terörizmle' özdeşleştirebildiler. 'İslami terörizm' bu kavramların başında geliyor. Kimi sapık davranışları, hırsızlık veya kabul görmeyen hareketleri 'hacı', 'hoca', 'imam', 'İslamcı' vs. s