Türk ekonomisine yönelik küresel bir saldırı başlatıldığı bu dönemde sürecin idaresi de büyük önem taşımakta. Ülkenin iç dinamikleriyle krize sürüklenmesi ayrı, dışarıdan manipülasyonla krize sürüklenmeye çalışılması ayrı tedbirleri gerektirir.
Her iki durumda da ekonomik tedbirler kuşkusuz öncelikli sırada yer alıyor. Bundan kuşku yok, ancak sürecin idaresi anlamında siyasi ve psikolojik tedbirler de en az ilki kadar önemli ve gereklidir. Bu anlamda hükümetin kamu harcamalarının azaltılması yönünde aldığı karar yerinde bir adımdır. Yerel yönetimlerin de hükümeti tamamlayacak adımlar atmasıyla beraber, ülke olarak bir bütün halinde bu zorlu süreci göğüsleme yönünde ortak bir irade şekillenmiş olacak.
Devlet önden gidecek ki millet de arkasından gidebilsin; devlet harcamalarından kısacak ki millet de fedakarlık yapabilsin. Bu ortak ruh hali sağlanamadan küresel saldırı karşısında direnmek mümkün olmaz.
Döviz kuruna yönelik saldırılar, enflasyon, yükse