Malazgirt Zaferi'ni, İstanbul'un fethini, Büyük Taarruz'u tarihimizden çıkardığınızda geriye ne millet kalır ne devlet. Bin yıllık bir medeniyet serüveni bütünlüğünü kaybeder; tarihte başıboş salınan, belirsiz bir geleceğe doğru akan bir topluluk kalır.
İstikamet yoksa gelecek belirsizdir; sırtınızı dayayacağınız bir tarihi nokta yoksa ne istikamet olur ne gelecek.
Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde Türkiye neyi başardı ya da neyi kazandı diye sorulacak olursa, buna verilecek cevap her şeyden önce milli bir istikamet ve umut dolu bir gelecek, diyebiliriz.
Bugün ülkede 'iktidar kavgası' gibi görünen büyük kavga aslında bu gerçeğin etrafında dönüyor. Bu kavga, bin yıllık bir medeniyetin kökleri üzerinde doğrularak geleceğe doğru akmaya çalışanlar ile bu tarihi serüveni kesintiye uğratarak Batı'ya peşkeş çekmek isteyenler arasında sürüyor.
Malazgirt Zaferi'nin 950. Yıl dönümünde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, zaferin kazanıldığı 'Anadoludaki tarihimi