15 Temmuz akşamı başta İstanbul ve Ankara olmak üzere Türkiye’nin dört bir yanında, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çağrısı üzerine millet sokaklara çıkmasa, tankların önüne dikilmese bugün parlamenter düzenden bahsetmek mümkün olacak mıydı?
15 Temmuz başarılı olsa bırakalım parlamenter düzeni, ortada devlet diye bir şey de kalmayacaktı belki de. TBMM’yi bombalayan alçakların geride parlamenter sistem bırakacağını kim öne sürebilir?
Hiç bunları yaşamamışız gibi CHP, “Parlamenter düzen elden gidiyor”, "Tek adam rejimine geçiyoruz" diyerek bir bardak suda fırtına koparmaya çalışıyor. Oysa Meclis’i de, parlamenter düzeni de koruyan millet ve "Tek adam" olarak suçladıkları Erdoğan.
CHP, milletin vereceği karardan neden bu kadar korkmakta, anayasa değişiklik teklifinin milletinin önüne gelmemesi için neden bu kadar çırpınmakta? Bu millet olmasa, Cumhurbaşkanı Erdoğan olmasa bugün ortada ne Meclis ne demokrasi vardı. Dert demokrasiyse, parlamenter düzense milletin sözünden bu kadar korku neden?
Meclis’i ortadan kaldırma girişimini engelleyen, demokrasiyi darbecilerden ve onun arkasındaki uluslararası güçlerden koruyan millet, hükümet sistemiyle ilgili son kararı kendisi vermeyecekse kim veya hangi güç, bu ülkeyle ilgili büyük kararları verecek?
CHP’nin Meclis’teki tüm çabası bu ülkeyle ilgili kararları milletten kaçırmaya dönüktür. Muhalefet, değişiklikle ilgili itirazlarını çıkıp millete anlatır ve referandum sandığında karşılığını görür. Söz de, karar da milletindir.