Tarih 8 Haziran, saat sabahın 08:37’si. Uğur Dündar, iki adayın tartışacağı yayının moderatörlüğüyle ilgili şu twiti atıyor: “Dünden beri öyle şeyler yazılıyor ki. Komplolar, tuzaklar, tezgahlar, kumpaslardan söz ediliyor. Moderatörlüğü kabul etmemem öneriliyor, hatta tehdit eden bile çıkıyor! Bunları yazıp çizenler sanırım benim Türkiye’nin en kıdemli TV’cisi olduğumu, 50 yıldır bu işi yaptığımı unutuyor!”
Özetle şunu söylüyor Dündar: 50 yıldır bu işi yapıyorum, Türkiye’nin bir numaralı televizyoncusuyum, öyle tehditlere pabuç bırakacak bir adam değilim. Çıkıp bu yayını aslanlar gibi yöneteceğim!
Akşam oluyor. Tarih yine 8 Haziran. Saatler ise 23:44’ü gösteriyor. Uğur Dündar’dan bir twit daha geliyor: “Moderatörlüğüm üzerinden her iki adaya ve demokrasimize zarar verebilecek birtakım hazırlıklar yapıldığını görüyor ve bu sebeple 50 yıldır ödünsüz bağlı kaldığım evrensel yayıncılık ilkeleri gereği moderatörlük yapmama yönünde aldığım kararı kamuoyuna saygıyla arz