ABD'nin 1915 olaylarını 'soykırım' olarak tanıması iki farklı değerlendirmeye yol açtı.
Bir kesim, Joe Biden'ın Ermeni lobisine verdiği sözleri yerine getirdiğini savunuyor; dolayısıyla 'soykırım' kararını 'iç siyasete' bağlıyor. Bundan 'stratejik' sonuçlar çıkarılmaması taraftarı.
Diğer bir kesim de ABD'nin Türkiye ile ilişkileri tümden dinamitleyecek, 'stratejik müttefikliği' bitirecek bir karar verdiğini savunuyor. Türkiye'nin de aynı kararlılıkla, başta İncirlik Üssü'nün kapatılması olmak üzere ABD'ye karşı bir dizi tepkisel tedbirler almasından yana.
ABD'nin 'soykırım' kararını değerlendirirken öncelikle 'neden şimdi' sorusunu doğru yanıtlamak gerekiyor.
Yıllardır tekrarlanan, her 24 Nisan'da endişeyle beklenen ABD açıklaması neden bu yıla denk geldi?
Her şantajın da bir sonu olduğu gibi başımızda Demokles'in kılıcı gibi sallanan bu 'soykırım' şantajının da sonuna gelindi.