Ülkenin geleceğini kendi istedikleri istikamete çevirmek adına giriştikleri eylemlerde, biri bitirdiğinde bayrağı diğeri devralıyor, biri yorulduğunda diğeri başlıyor; amaç bu ülkeyi terörsüz bırakmamak. Daha fazla kan akıtmak, daha fazla istikrarsızlık üretmek. Bu bayrak yarışına PKK, DAİŞ, DHKP-C derken CHP de dâhil oldu. CHP lideri, açıkça milli hedeflerini gerçekleştirme yolundaki Türkiye’de daha çok kan akacağı mesajını verdi. Mesajı verenle uygulayanın farklı aktörler gibi görünmesine bakmayın; kanı dökenle, dökülen kanı siyaset pazarında aklayan tek merkeze bağlı. CHP, son dört yıldır kara para aklar gibi taşeron yapıların gerçekleştirdiği terörü ve siyasi operasyonları aklıyor. Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Başkanlık kansız olmaz” çıkışı bir uyarı, bir tehdit mesajı. Tehdidin muhatabı ise Türkiye’nin önüne ilk kez “milli hedefler” koyan Cumhurbaşkanı Erdoğan. Demek istiyorlar ki, dünya sistemine rağmen bir Türkiye olmaz; kendi başına büyüme, kalkınma, gelişme kararı alan bir lider de olamaz! Türklerin dünya sisteminden icazet almadan kendi ülkelerini yönetmelerine dahi izin verilmez. Karşı gelenin sonu Abdülhamit gibi ya Menderes gibi olur...