Latif Erdoğan Yeni Akit Gazetesi

Arafat günlüğü...

Bugün hacılarımız Arafat’ta vakfedeler. Dünyanın dört bir yanından gelen bu talihli kullar, ihramlarına bürünmüş ve tek gayenin peşindeler: Bu kutlu ve kutsal beldeden ayrılmadan Rablerinin rızasını...

10 Ağustos 2019 | 134 okunma

Bugün hacılarımız Arafat’ta vakfedeler. Dünyanın dört bir yanından gelen bu talihli kullar, ihramlarına bürünmüş ve tek gayenin peşindeler: Bu kutlu ve kutsal beldeden ayrılmadan Rablerinin rızasını kazanmış olmak... Doğduğu gün gibi günahsız, tertemiz, memleketlerine geri dönebilmek... Biz de onlardan bir bahtiyarı bütün hacılarımız namına kendimize muhatap edindik ve Arafat günlüğünü kendilerine arza cüret ettik... 

Gel, tasdik et imanını, amelinle doğrula amentünü. Namazınla, orucunla, zekâtınla, haccınla, cihadınla tasdik et, kalbinin tasdik ettiklerini. Öyle secde et ki, Rabbin görünsün secdende. Öyle haşyet yaşa ki, kıyamında, rükûunda, ahiret tüllensin sende. Namazdaki oturuşunda mahşer okunsun bütün dehşetiyle. Melekler selam dursunlar selamına. Allah’la konuş niyazında. Ellerini ona açarken, kalbini ağyara açma sakın. Sadece sana kulluk ederim, derken, seni yalanlamasın vicdanın.

Vicdanınla birlikte söyle niyazını. Kalbin vicdanını, vicdanın kalbini ve davranışların cümlesini hep doğrulasın. Ve sen de hep böyle doğrulasın kıyamına ve doğrulanasın her kıyamında böylece. Sen Kâbe’ye döndüğünde kalbin de Kâbe’ye dönsün. Sen Kâbe’yi kıble edin, o da seni kıble bilsin. Mescitlerde asılı olsun bir de kalbin. İbadetle serpilsin, gelişsin bedenin. İlahi gölge görünsün sende böylece, daha dünyada iken ve mahşerden çok önce...

Öyle oruç tut ki, imanın Kevser taşısın günün sonunda iftarına... Açlık sende açılsın, bütün açlar yerine. Karnı aç olanları da, kalbi, ruhu aç olanları da doyursun senin orucundaki açlık. Sen oruç tutarken, o da seni tutsun, zaaflarınla sürçeceğin yerlerde. Düşmeden yere, çıkarsın seni göklere tuttuğun oruç. Cennetlere taşısın susuzluğunla seni. Neye susuzluk duymuşsan hak adına, hepsine ulaştırsın, hepsine kandırsın seni orucun. 

Neler ki sana kötülük tattıracaksa, hepsinden seni uzak tutsun. Yalandan uzak tutsun, gıybetten, bühtandan uzak tutsun. Dilini korusun onlardan, bütün bedenini korusun günah sayılanlardan. Bütün haline, bütün ahvaline içir, yedir, orucun açlığını, susuzluğunu. O seni korurken kötülüklerden, sen de bozma onu ve koru orucunu. Sükûtunda çağlasın beyan ırmakları. Söze düğüm vur, söyleyeceklerini hal diliyle söyle. Sabır dile daim, kızma, öfkelenme. Melekleş böylece.  

Öyle infakta bulun ki, ebkem olsun bütün cömertlikler, senin sahavetine bakıp. İnsanı, Allah’a, nasıl yaklaştırdığını göstersin cömertliğin; ancak Allah’a yakın olanların böyle cömert olabileceğini doğrulasın, tasdik etsin. Cimriliği sürgüne gönder cömertliğinin şiddetli rüzgârıyla. Mal, can, bütün varlık nasıl verilirmiş Hak uğruna, öğret çağına.  

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Üç üstad-ı külli 16 Kasım 2024 | 227 Okunma Dava ruhu 09 Kasım 2024 | 150 Okunma Bir mektup buldum… 02 Kasım 2024 | 832 Okunma Resmen de öldü ateşi bol olsun 26 Ekim 2024 | 1.763 Okunma Dost istersen Allah yeter 19 Ekim 2024 | 170 Okunma