Kelimenin tam anlamıyla kara cahil, ham yobaz bu finolar neyi çemkiriyor? Kur’an’dan, Yahudilerle ilgili ayetlerin kaldırılması talebinin anlamı ne? Bu hain, bu alçak talebin altında ne gibi oyunlar yatıyor? FETÖ, böylesi pis, böylesi kokuşmuş bir oyunun neresinde?
Cevaba son sorudan başlarsak, FETÖ bu pisliğin tam ortasında. Senelerdir, dinler arası diyalog adı altında uygulamaya geçirilmek istenen oyunun en karanlık sahnesiyle yüzleşmiş bulunuyoruz: Kur’an’ı tahrif ederek Kur’an olmaktan çıkarmak ve onu diğer muharref kitapların durumuna indirdikten sonra, yani asli hüviyetini tanınmaz hale getirdikten sonra, Kitab-ı Mukaddes içine derç ederek hayattan koparmak, işlevsiz hale getirmek. Aynen, Kitab-ı Mukaddes’in cüzleri olan Tevrat, İncil ve Zebur’u hayattan koparıp işlevsiz hale getirdikleri gibi…
Kur’an-ı Kerim’in Kitab-ı Mukaddes’e eklenmesini, Gülen’in birkaç kez özel sohbetlerde dillendirdiğini biliyoruz. Muhatap bulamayıp ses çıkmayınca da, bu hain planın geri çekildiğini, askıya alındığını sanıyorduk. Bu yüzden de şüyuu vukuundan beter böylesi bir planı, deşifre adına hiç gündeme getirmedik. Fakat Fransa’nın en kara, en aptal üç yüz mürteci ve yobaz finosu malum sözleri çemkirince planın unutulmadığını, geriye alınmadığını, tam aksine sinsi bir bekleyişle fırsat kollandığını anlamış olduk.
Türkiye’nin iç siyasete yoğunlaşmasını fırsat sandılar; fakat yine aldandılar. İslami konulardaki hassasiyeti müsellem, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dan anında ve layık oldukları kıvamda bir cevap aldılar.
Başta Başbakanımız Binali Yıldırım, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli olmak üzere pek çok siyasimiz de müşterek tavırla bu soysuz talebe layık oldukları asil cevabı verdiler. İnşallah, sergilenen umumi tavır, onların menhus heveslerini kursaklarında bırakmıştır.