Selim fıtratın şekillenmiş yankısıydı. Bu sebeple de muhatabına güven veriyordu. Toplayıcı ve toparlayıcı yönü aksiyonun diğer unsurlarına galipti. Fakat o bu özelliğini bütün ümmetin derdiyle dertlenmeye hasretmişti
Rahmetli Mehmet Fırıncı Abi, bir gün bana “Bunca insan tanıdım, hiç ayırım yapmadan bütün ümmetin derdiyle dertlenen onun gibisini görmedim” demişti.
FETÖ’nün henüz cemaat olarak tanındığı dönemde, yine o günlerde kendisine Hocaefendi dediğimiz kişiyle ziyaretine gitmiştik. Dönüşte “Esas devamlı diyalog içinde olmamız gerekenler işte bunlar. Baksana yüzlerinden nur damlıyor” demişti.
Mustafa Karahasanoğlu büyüğümüzün vefatını duyunca ilk çağrışımlarım bunlar oldu. Tedavi gördüğü hastanedeki tanıdığım yetkililerden genel durumuyla ilgili sürekli bilgi alabildim. Yoğun bakım şartları sebebiyle ziyaret edemesem de dualarımla yakınında bulunmaya çalıştım. İnşallah, sıhhat, afiyet ve şifası için yapılan dualar, ahireti hesabına kabul görmüştür.
Ben, Cemaatin örgüt...