Ne kendisinde yeni bir hareketin heyecanı vardı konuşurken, ne de dinleyenlerde bütün zorlamalara rağmen olağanüstü bir coşku vardı. Basına yansıyan keyfiyetiyle zaten başlamadan biten bir seremoni izlenimi sergilendi.
Amerika’da okuduğunu söyleyen “diplomacı” gencin çıkışı bile Davutoğlu’nu gölgelemeye yetti. Daha sözlerini dinlemeden ekranda görür görmez, işte tipik bir FETÖ’cü dediğim genç, neyse ki beni yanıltmadı; aynen öyle çıktı. Bazıları daha sonra babasıyla görüntüsünü bulup medyada paylaştı. Babası açıktan Tayyip Erdoğan düşmanlığı yapıyor, direksiyondaki oğlu da babasının konuşmasından memnun sinsi sinsi gülüyordu.
Bu manzarayı görenler, birinci elden FETÖ’cünün baba olduğu, “diplomacı” oğulun ise babası sebebiyle FETÖ ile iltisaklı bulunduğu zehabına kapılabilirler.