Peygamber Efendimiz, ashabına “En akıllı kişi kimdir?” diye sorar. Onlar da onun huzurunda bulunmanın edebi içinde “Allah ve Resulü bilir” derler. Efendimiz sözünü şu nurlu beyanlarıyla sürdürür: “Akıllı kişi daima ölümü hatırlayan ve onun için hazırlık yapandır.” Başka bir hadislerinde de Kainatın Efendisi: ”Lezzetleri acılaştıran ölümü çok anın” buyururlar.
Ölüm hakikatinin ne olduğunu bilenler için, ölümü hatırlamak bir beşaret ve müjdedir. Gafiller içinse o, bir korku ve ürperti gerekçesidir.
Daha henüz dünyada iken ahiret hayatının cennet buudunda yaşayanlar, oraya nispetle dünyayı bir hapishane olarak görür ve öyle telakki ederler. Hâlbuki dünyanın dar mahpesinde ömür çürütenler hele sözde varlıklı insanlar ise, dünyayı bir saray, ahireti ise hapishane olarak görür ve öyle değerlendirirler.
Gaflet her insan için söz konusu olabilir. İşte o anlarda insan aldanır. Dünyayı ölümsüz sanır. Ölümü hatırladığında da kendi üzerine almaz. En yakınlarının vefatlarında bile ayrılıktan gelen bir hüzün ve keder yaşasa da en kısa...