Yıl 1981. Van’dayım. Üç-dört aylık bir çalışma sonucu, yurdun yapımı tamamlandı. Şahsıma karşı sevgi ve saygıyla dolu mütevelli heyetiyle çalışmalarımızı hızla sürdürüyoruz…
Tam bu sıralarda FETÖ elebaşı ziyaretimize geldi. Siyasi atmosferin bütünüyle aleyhimizde göründüğü o sıkıntılı günlerde sözde arandığını sandığımız bir misafire elimizden geldiği ölçüde ev sahipliği yaptık. O da gördüklerinden çok memnun göründü. Hatta şükür secdesine kapanarak, Ya Rabbi, Van’da dahi bu hizmet böylesine tuttu ya artık ölsem de gam yemem, gibi laflar da etti.
Birkaç gün kaldıktan sonra, kendisine refakat edenlerle birlikte Van’dan ayrıldı. Erzurum’a gideceğini söyledi.
O gittikten sonra odada mendiliyle terliklerini unuttuğunu gördüm. İlk gördüğümde kendisine vermek üzere paketleyip sakladım. On beş gün kadar sonra beni Erzurum’a davet etti. Gittim. Kardeşinin evinde kalıyordu. Kendisine unuttuğu eşyalarını verdim. Bana “Eşyaların kendisi önemli değil. Fakat nice defalar tecrübe ettim ki, ben bir yerde mendilimi unuttuysam mutlaka...