Birbirini Allah için seven, bir araya gelişleri Allah için olan, ayrılırken de aynı duygu ve düşünceleri paylaşan dostlar, arkadaşlar, Arş’ın gölgesinden başka gölgenin olmadığı o günde kendilerine Arş gölgeliği bahşedilecek bahtiyar insanlardır. Ama böylesi bir dostluğu kurmak ve de devam ettirmek kolay iş midir? Hayır, kolay değildir; hatta zorlardan zordur.
Böylesi bir dostluk öncelikle “Allah için” mefhumunun manasını taşıyabilecek kıvamda bir iman ister. Allah için… Yani dünyevi uhrevi başkaca her türlü beklentiye sürekli kapalı kalabilme hali. Allah için… Yani, adaletten, hakkaniyetten, sabırdan, doğruluktan, dürüstlükten, diğerkamlıktan ayrılmama ilkesini hayatın bütün an ve zamanlarına yorumlama ahlakı.
İnsan karakteri bulaşıcıdır. İyi huylar için de kötü huylar için de hep bu böyle. Bu bağlamda düşünüldüğünde dost, karakteri bize aksedecek, bizim karakterimiz de onda yankı bulacak kişi demek. Zorlardan zor bir tercih: Dost ve arkadaş seçimi. Konunun daha da can alıcı yanı hadis-i şerifte uyarılan husus: “Kişi dostunun dini üzeredir.”