Hareket ve eylem, ona yüklenen gaye, hedef ve misyona göre yeni yeni, başka başka anlamlar kazanır. Bu sebeple de FETÖ ısmarlaması Kanun Hükmü isimli belgeselin Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde yarışmaya dahil edilme teşebbüsü bu açıdan değerlendirilmeli; olaya salt bir sanat argümanı olarak bakılmamalıdır.
Gerçi, bu sene 60.’sı düzenlenen festival, devlet ve millet refleksinin çok yerinde ve gayet isabetli karşı hamlesiyle iptal edildi, FETÖ’cülerin kuşatmayı yarma teşebbüsleri de böylece önlenmiş oldu. Fakat söz konusu teşebbüsün analizini iyi yaparak ileride vukuu muhtemel tekrarları da şimdiden önlemek gerekir.
Sanat, içine girdiği kabın şeklini alan sıvı gibidir. Tek bir tanımı, belli bir tarifi de yoktur. Onun için de ucu açık bir kavramdır. İyi niyete ev sahipliği yapabileceği gibi her türlü kötü niyete de ev sahipliği yapabilir. Nitekim günümüzde, yıkıcılığı, yapıcılığının çok ötesinde bir meta haline gelmiştir. Sinema da bu genellemeden bol bol nasiplenmiştir.
Sinema, dünya ölçekli düşünüldüğünde...