Peygamber Efendimiz, “Din garip başladı, bir gün yine garip olacak. Müjde olsun gariplere. Onlar insanların ifsat ettiklerini ıslah edenlerdir” buyurur.
Sanırım, dinimiz, zuhur ettiği günden bu yana şimdiki kadar garip kalmamıştır. Dinin sahip çıkanı çok az görünüyor.
Islah, zordur, zorlardan zordur. Bir bina saniyede yıkılır, fakat inşası aylar, yıllar alır. Bütün dini ve manevi değerlerimiz, birileri tarafından yıkıma uğrarken, onları tekrar inşa edip yaşanır hale getirmek bu bakımdan zor ve uzun süreli çalışmalar gerektirir. Hele, tahripçiler, dünya çapında bir organize ve sisteme ulaşmışken, onların tahribatını tamir ve tashih, olağanüstü bir gayret ve mucize çapta bir inanmışlık ve aynı ölçekte bir adanmışlık eşliğinde ancak gerçekleşebilir.
Verimlilik ve kalıcılık bağlamında bu müspet çalışmaların mutlaka bir harekete dönüştürülmesi de sosyolojik anlamda kaçınılmazdır.
Hareket ilke merkezlidir; kişi veya lider merkezli...