Türkiye’nin de içinde bulunduğu kırk ülkede yangın var. Dünya yangın yerine döndü. Yaz sıcakları, Efendimizin ‘Cehennem soluğu’ buyurduğu hale büründü. Biz de bu olayların çağrışımıyla, taziye ve geçmiş olsun dileklerimizle birlikte içimizdeki cehennem ve cennete kısaca temas edelim istedik.
Cennet, cemali tecellilerin mazharı olmanın; ilahi huzura ebedi kabul edilmiş bulunmanın adıdır. Marifet, mükaşefe, müşahede ırmaklarının akıp akıp geldiği yer ve zamanlara tanıklık etmenin insan mahiyetinde hasıl ettiği ledünni hazzı duyabilme, zevk edebilme ancak böylesi bir mazhariyetle mümkündür.
Cehennem, celali tecellilere kahır suretinde muhatap olmanın; ilahi huzurdan, rahmet televvünlü her tecelliden ebedi tard edilmiş, kovulmuş bulunmanın unvanıdır. Yine cehennem, küfrün, nifakın ve bunlara bağlı bütün olumsuz davranışların insan mahiyetinde hasıl ettiği korkunç tahribat neticesinde müstahak olunan hal ve durum demektir.
Cennet ebedi irtifa, insani olgunluklarda sürekli yükseliştir. Cehennem, sürekli düşüş, insani...