Zulmün her çeşidiyle donatılmış bir rejimin, zalimliğin her çeşidine sahip bir lider tarafından temsil edilmesinin faturasını önce Irak, sonra da Suriye en acı tecrübelerle yaşadı. Saddam Hüseyin tam bir zalimdi. Hafız Esed onu aratmayacak derecede zalimliğini yaptıklarıyla tescilledi. Beşşar ise zalim oğlu zalim olduğu için çıtayı oldukça yükselterek zalimliğini ispat etti.
Baas Rejimi denilen, insan fıtratıyla, zerre kadar münasebeti bulunmayan, biraz oradan, biraz buradan çalıntı düşüncelerle örülmüş rejim tamamen çöktü; tarihin çöplüğüne atıldı. Artık bu sefil düşünceler sade insanlara çektirdikleri acılarla, aklı durduracak, beyni donduracak anekdotlarla anılacak, hatırlanacak, her defasında binbir lanetle kendisinden söz ettirecek.
On dört asır İslam güneşinin ışık ve ısıları altında yıkanmış, temizlenmiş, refahın, mutluluğun, medeniyetin bütün asli varidatıyla tanış olmuş bir topluluğu sönmüş yıldızların ışıklarıyla oyalamanın akıbeti budur ve onlar için hüsrandan başka akıbet de yoktur. Sosyalizm, komünizm gibi nesepsiz düşüncelerin insanlığa yaşattığı dram, din ile dünyayı ayırt ederek, dini, içtimai hayattan tecrit eden aynı zihniyete dayalı bütün...