Bizler emanetçileriz. Kendi varlığımız da dahil bütün mülk Allah’ındır. Mülk sahibi mülkünde istediği gibi tasarruf eder. Ve hiç kimsenin O’nun tasarrufuna itiraz etme hakkı yoktur.
Bize verilen her şey birer ilahi ihsan ve lütuftur. Onları sahiplenme ancak mecazi anlamda olursa doğrudur. Kendini hakiki malik ve sahip sayanlar gizli şirk sarmalında savrulup duran zavallılardır.
Bela ve musibetler ya kaderin bize uyguladığı program çerçevesinde teali ve yükselişimize vesile birer irşat ya da işlediğimiz hata ve...