İslam bir bütündür, bölünme ve ayrışmayı kabul etmez. Onu bir bütün olarak yaşadığınızda İslam’ı yaşamış olursunuz. İslam’ı böyle yaşadığınızda ancak ondan beklenen maddi- manevi semereleri elde edebilirsiniz.
Gövdeden koparılmış dal nasıl hayatiyetini kaybeder ve ağacın bütününde var olan meyveler kopuk dalda vücut bulamazsa ve nasıl organizma bütününden koparılmış uzuvlar asıl fonksiyonlarını yerine getiremezse; dini bütünlüğünü kaybetmiş, din ile irtibatı kesilmiş her türlü müdahale, her türlü teorik-pratik düşünce aslı din kaynaklı olsa da istenen semereyi veremez, istenen fonksiyonları eda edemez.
Örneğin, iman ve itikadın tamamen zaafa uğradığı, farzların terk edildiği, sünnetin çoktan unutulduğu bir toplumda şeriatın ceza kanunlarını uygulamaya kalksanız ve bunda başarılı da olsanız; bu kanunların asılları dinde olmasına rağmen itikadı sağlam, farzları edada hassas, sünnete tabi olmada istekli bir toplumda elde edeceğiniz olumlu sonuçları elde edemezsiniz.
Aynı şekilde, itikadı sağlam, farzları edada hassas...