Maksadı İstanbul’a yazık etmekten başka bir şey olmayanlar dışında hangi sağduyu sahibi 23 Haziran Büyükşehir İl Belediye Başkanı seçiminde Binali Yıldırım’dan başka bir adaya oy verebilir ki? İmkânsız ve mümkün değil.
Ola ki biri böyle yanlış yaptı; o kişi kendisini vicdan denen yargıcın önünde nasıl savunabilir, aklıselimin muhasebe kütüğüne hangi meşru gerekçeleri not düşebilir ki? O da mümkün değil. Öyleyse bu tür mümkün olmayanlara kördüğüm vurup sonradan karalar bağlamak yerine herkes aklını, ferasetini, basiretini kullanmalı ve bu seçimde tavrını geleceğimizin aydınlık tayflarının bir bir üzerimize sökün edip bize ulaşacağından kuşku bulunmayan Binali Yıldırım’la özdeşleşecek dönemden yana belirlemelidir.
Öküz altında buzağı aramanın anlamı yok. Binali Yıldırım’ın Diyarbakır konuşmasında sarf ettiği sözleri, tarihi bağlamından koparıp da yorumlamak fevkalade yanlış bir yaklaşım. Cumhuriyetin kuruluşu yıllarında gerçekleşen bir vakayı, o bölgelere ait o günkü isimleriyle dillendirmek ne bugün o bölgelere aynı ismi vermek anlamına gelir ne de böylesi bir arzuyu deşifre eder. O dönemde oraların isimleri öyleydi; onun için de o isimlerle anılıyordu. Daha sonra isimler değişti, şimdi de mevcut isimleriyle anılma durumunda.
Binali Yıldırım çok yönlü mükemmellik örneği ile somutlaşmış bir aday. Kendi görev alanlarındaki başarıları bir yana, Cumhurbaşkanlığı Sistemine geçişte sergilediği alicenaplık asla unutulmamalı ve daima vefa ile mukabele görmelidir. İstanbul Belediye Başkanlığı onun siyasi kariyerine bir şey ilave etmeyeceği ortada, ama onun İstanbul’a artı değer olarak kazandıracağı çok şey olacağı da gün gibi aşikâr. Güneşe gözünü kapamak gündüzü gece etmez, sadece gözünü kapayanlar güneşin elvan elvan ziyasından kendilerini mahrum etmiş olurlar.
Ekrem İmamoğlu, son sergilediği tavırları da göz önünde bulunduracak olursak çok yönlü eksiklikleri bulunan bir aday. Öyle olmasaydı da bir takım artı yanları bulunsaydı yine onunla ilgili olumsuzluk kanaatimiz değişmezdi; çünkü ittifak ettikleri topluluklar ortada, biri PKK diğeri FETÖ. Yani Allah’ın, meleklerin ve bütün müminlerin laneti üzerinde iki topluluk. Onlarla ittifak edenin kimlerle ihtilaf halinde olacağı her türlü izahtan vareste.