Değişmeyen sabit ilahi kurallara “Sünnetullah” denilir. Kafir, mümin, münafık; kadın, erkek, yaşlı, genç, çocuk; insan, hayvan, canlı- cansız bütün varlıklar kendileri için konulan tüm bu yaşam kurallarına uymak zorundadır; ya da uymadıkları takdirde neticesine katlanmak mecburiyetindedir.
Sünnetullah kuralları, sadece dini emirleri içermez; aynı zamanda yaradılışla ilgili bütün ontolojik; insanın içtimai hayatıyla ilgili bütün sosyolojik kuralları da içerir. Bu kurallar da tıpkı, fizik, kimya, matematik kuralları gibi sabittir, değişmez; sebep- sonuç bağlamında her zaman aynı şekilde neticelenir.
İnsanoğlu, Sünnetullahı ne kadar tanır, onun kurallarına ne kadar uyumlu davranabilirse o oranda dünya ve ahiret mutluluğunu elde eder. Sünnetullaha muhalefet ise daima dünya ve ahiret azabıyla sonuçlanır.
Din, bir Sünnetullah kanununu olduğu gibi onun bütün emir ve yasakları da öyledir. Onun içindir ki dinin tanımında, dünya ve ahiret saadetini temin eden ilahi kanunlar, denilmiştir. Yani, dünya mutluluğu adına Sünnetullahın...