Allah’ın çirkin gördüğü, yapılmasından hoşlanmadığı ve yapılmasını yasakladığı işlerin bütününe münker denilir. Münkerin itikadi, ameli, ahlaki pek çok çeşidi vardır. Fakat ortak payda bunların Allah tarafından istenmediği, yasaklandığı hususudur.
Küfür, şirk, nifak itikadi birer münkerdir. İçki, kumar, zina, faiz, hırsızlık, ihtikâr, israf, savaş kaçkını hal, anne- baba hukukunu ihlal, sılayı rahime hürmetsizlik gibi günahların hepsi birer ameli münkerdir. Gurur, kibir, kendini beğenme, koğuculuk, laf getirip götürme, haset ve benzeri zaafları da ahlaki birer münker olarak değerlendirebiliriz.
Münkerin karşıt kavramı maruftur. Cenab-ı Hakk’ın sevdiği, bizde görmek istediği ve yapmamızı emrettiği bütün işleri bu kategoriye dâhil etmek mümkündür.
Marufun da itikadi, ameli ve ahlaki boyutları vardır. Ameli boyuttaki maruf önem derecesine göre farz (Farzı ayın, farzı kifaye), vacip, sünnet, müstehap ve mubah gibi derecelere sahiptir. Mesela, namaz, oruç, zekât ve hac farzı ayın, cihat (eğer seferberlik vakti değilse) ve ilim talebi farzı kifayedir. Güzel ahlak donanımını ele veren her türlü faziletli davranışı marufun ahlaki boyutu olarak kabul edebiliriz. İman ise marufun ruhu, canı ve her şeyidir.
İman öyle bir ilahi nuru içinde taşır ki, bu nur yerinde marufu yerine getirme yerinde de münkerden kaçınma şeklinde tezahür eder. Bu özellik imandan başka hiçbir değerde bu keyfiyette, bu kapsamda yoktur.