Büyük mutasavvıf, şair, dava ve aksiyon adamı Yunus Emre’nin sözleri mana yüklü anlatımlarla asırlardır insanlara yol gösterici ışık olmuş ve olmaya da devam etmektedir, devam edecektir. O, mecazlarıyla, kinayeleriyle, teşbih ve temsilleriyle hakikati perdelemiş ve böylece dile getirdiği hakikatler gerçek muhatabını buluncaya kadar na ehillerin ellerine düşüp zayi olmaktan korunmuştur.
Yunus Emre Hazretlerinin “Çıktım erik dalına anda yedim üzümü” diye başlayan 13 beyitlik meşhur nutkunu da bu çerçeve içinde değerlendirmek gerekir. Nitekim üzerine Niyazi Mısri, İsmail Hakkı Bursalı gibi tasavvuf ulularının yanında dokuza yakın şarihin her biri bu beyitlerde dizili incilerden ayrı ayrı manalar çıkarmış vakti geldikçe kim bilir daha nice manaların çıkarılabileceğine de fiili olarak atıfta bulunmuşlardır.
Bütün aczimizle birlikte biz de deneyelim istedik:
Birinci beyit: ”Çıktım erik dalına anda yedim üzümü/ Bostan ıssı kakıyıp der ne yersin kozumu”
(Erik dalına çıktım onda üzüm...